Fukuşima’ya Rağmen Nükleere Devam

24.08.2012 - 11:54

Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu verilerine göre, Fukuşima Daiici Nükleer Santrali kazası bazı ülkelerin nükleer programlarına ara vermesine neden olurken dünya genelinde nükleer enerji hala sahip olduğu önemi koruduğunu ortaya çıkardı. 

Geçtiğimiz yıla ait değerlendirme raporunu açıklayan UAEK, nükleer gücün ülkeler için halen önemli bir seçenek olduğunu ve dünya genelindeki ilginin devam ettiğini bildirdi. 
UAEK, Japonya’da geçen yıl deprem ve tsunamiden sonra Fukuşima Daicii Nükleer Santrali’nde meydana gelen radyasyon sızıntısı olayı öncesinde nükleer güce sahip olma konusunda kararlı bir politika izleyen ülkelerden birkaçının olaydan sonra planlarını iptal ettiğini ya da gözden geçirdiğini, bazılarının bekle gör politikası izlediğini ancak büyük bölümünün çalışmalarını aynen devam ettirdiğini kaydetti. 

Dünya genelinde 2011 yılı başında 435 nükleer güç reaktörü faaliyetteyken yıl sonuna kadar 13 reaktörün kalıcı olarak kapatıldığını kaydeden UAEK, kapatılma kararında Fukuşima felaketinin etkili olduğunu açıkladı. UAEK, kapatılan reaktörlerden 4’ünün Fukuşima tesislerindekiler olduğunu, 8’inin Almanya’da bulunduğunu hatırlatarak, İngiltere’deki bir reaktörün de yaşlandığı gerekçesiyle devre dışı bırakıldığını aktardı. 
-Süreç tersine dönmedi- 
Raporda dünya genelinde 2008 yılında hiçbir yeni reaktörün devreye sokulmadığı; buna karşılık 2009 yılında 2, 2010 yılında 5 ve geçtiğimiz yıl 7 yeni reaktörün hizmete girdiği bildirildi. 
UAEK raporu, Fukuşima kazasının etkilerinin dünya genelinde nükleer gücün yayılmasını yavaşlattığını ancak süreci tersine çeviremediğinin altını çizdi. Buna karşılık Ajans’ın 2030’da dünyadaki nükleer güç kapasitesine ilişkin projeksiyonunda, Fukuşima kazasından önce yaptığı projeksiyon yenilenerek bunda yüzde 7-8’lik bir azaltma yapıldı. 
2030 projeksiyonuna göre, en fazla gelişmenin halihazırda nükleer reaktör sahibi olan ülkeler ile Asya ülkeleri ve Rusya’da meydana gelmesi bekleniyor. 
-Fukuşima’ya rağmen devam- 
UAEK raporuna göre, 2011 yılı sonunda Çin’de 26, Rusya’da 10, Hindistan’da 6 ve Kuzey Kore’de 5 olmak üzere toplamda 64 yeni reaktörün inşasına başlandı. 
2011’de Türkiye’nin yanısıra Birleşik Arap Emirlikleri de nükleer santral yapımı konusunda ilerleme kaydederken, Moskova yönetimi Belarus, Bangladeş ve Vietnam’a nükleer santral konusunda destek vermek üzere anlaşmalar imzaladı. Buna göre Rusya, Belarus ve Bangladeş’e 2’şer reaktörün yapımı için yardımda bulunacak; Vietnam’a da santral inşası için kredi verecek. 

Bu arada, Fukuşima felaketinden sonra 8 nükleer santralini kapatan Almanya nükleer enerjiden vazgeçerken; İsviçre, İtalya ve Belçika gibi ülkeler nükleer enerjiyle ilgili tutumunu gözden geçirdi; Danimarka, Yunanistan ve Yeni Zelanda ise nükleer karşıtı politikalarına devam etmekte karar kıldı. 

-Dünyanın uranyum devi Kazakistan- 

Nükleer santrallerin yanı sıra, uranyum rezervlerinin durumuna da değinilen UAEK raporunda, dünyanın en büyük uranyum tedarikçisinin Kazakistan olduğu, ülkenin uranyum üretiminde 2009-2010 arasında yüzde 27 artış yaşandığı, geçtiğimiz yılki üretim artışının ise yüzde 9 olmasının beklendiği kaydedildi.

KAYNAK:Anadolu Ajansı

Bunlarda İlginizi Çekebilir

Menu